|
Yahudi Türkler, Dönmeler ve Sabataycılar |
İSRAİL'i ve bazı Yahudileri tenkit ettiğim için beni antisemit olmakla suçlayanların akıllarına şaşarım. Antisemit değilim, antisiyonistim. Tarihte ve halen dünyada nice Yahudi bile antisiyonist olabilmiş, olabiliyor da ben niçin olamayacakmışım? İsrail'in bugünkü politikası, dünya siyonizminin stratejisi bütün insanlığı büyük bir felâkete doğru sürüklemektedir. Bunu, içlerinde hahamlar, son derece dindar Yahudiler, büyük fikir adamları, filozoflar bulunan binlerce seçkin Yahudi de görüyor ve tenkit ediyor. |
Türkiye'de üç çeşit Yahudi bulunmaktadır |
Birinci grup kimlikleri açık şekilde bilinen Musevî-Yahudi vatandaşlarımızdır. |
Van Yahudileri |
VITAL CUINET'nin "Asya Türkiyesi, İdarî Coğrafya" (La Turquie d'Asie, Géographie Administrative, Paris) adlı kitabının ikinci cildi 1891'de yayınlanmış olup eski Adana, Halep, Mamuretülaziz, Diyarbekir, Bitlis, Van, Musul vilayetlerimizi anlatmaktadır. Bu cildin Van vilayeti ile ilgili bölümünü okurken birtakım bilgiler dikkatimi çekti. Bunları meraklı okuyucularımla paylaşmak isterim. Osmanlı imparatorluğunun yıkılışında Osmanlı Yahudilerinin ve diğer Yahudilerin rolleri nedir? Yurda sokulması Bakanlar Kurulu kararıyla yasaklanmış binlerce kitap, dergi, gazete, makale ve broşürde ne gibi bilgiler, iddialar yer almaktadır? Bunlar niçin yasaklanmıştır? Yazılanlar iftira ve yalan ise tarihçilerin bunları reddedebilmesi için onları okuması ve incelemesi gerekmez mi? |
İki Kimlikli İran Yahudileri |
İNTERNETTE İran Yahudileriyle ilgili çok önemli ve çok meraklı bir bilgiye rastladım. Kısa bir metin ama bizler için çok manalar ifade ediyor. Metni Fransızcadan tercüme ediyorum: Bazen akılları durduracak, havsalanın almayacağı iddialarla karşılaşıyoruz. Bunların hepsinin, peşinen doğru olduklarını kabul etmemiz gerekmez. Dikkatli, ölçülü, ihtiyatlı hareket edilmelidir. istanbul'da bazı vatandaşlarımız "debarkader" ismini taşıyan bir internet sitesinde Ilgaz Zorlu'nun, bu fakirin aleyhinde yazılar yayınlıyor, bizi anti-semitizmle suçluyorlarmış. Doğru değildir. Anti-Siyonist olduğumu saklamaya lüzum görmem, bugün dünyada nice özbeöz Yahudi anti-Siyonist olabiliyor, İsrail devletini Yahudilik için zararlı görebiliyor da, benim bu kadar hakkım yok mu? |
Dönmelerin inanç Esasları |
Dönmelik, “Osmanlı tebasından olup dini ve siyasi ideallerine daha rahat ulaşabilmek için İslâmı kabul etmiş görünen Yahudi cemaati şeklinde tanımlanmaktadır. |
İtikadlarına gelince, onların hurafelerle dolu inanç esasları şöyle hülasa edilir |
“1- Gerçek tanrı olan İsrali’in Tanrısı’na inanırım. “Dönme âmentüsünün son maddesi “gerçek mesih” Sabatay Sevi’nin gönderilmesini isteyen dua cümlelerini ihtiva eder(*).” |
|
Ayrıca günümüz Türkiye’sinde dönmelerle ilgili verilen şu bilgiler çok dikkat çekicidir: |
Tarihsizlik |
TARİHİMİZİ tahrif ede ede, milletimizi hafızasız aliene bir toplum haline getirdiler. Ortaya sun'î (yapay), düzmece, uyduruk bir tarih çıkarttılar. Halide Edip Adıvar "Türkiye'de Şark, Garp ve Amerikan Tesirleri" adlı kitabında; bizde lisan ve tarihe yapılan devlet müdahalesinin, Hitler Almanya'sındakinden ve Stalin Rusya'sındakinden daha fazla ve daha şiddetli olduğunu yazıyor. |
|
Düşünebiliyor musunuz? Yüzlerce, binlerce yakın tarihimiz kitabı yazılıyor, okutuluyor ve bir kere bile Sabataycılardan bahs edilmiyor. O Sabataycılar ki, yakın tarihimize damgalarını vurmuşlardır. O Sabataycılar ki, şişirme ünlülerinden birinin New York'ta "Biz, yirminci asırda iki devlet kurduk. Biri İsrail, ötekisi......" dediği iddia ve rivayet edilmektedir. Son seksen-doksan yıl içinde Türkiye'de birtakım marksist faaliyetler yapıldı; birtakım Türkiyeliler bu ülkeyi, bu halkı, bu devleti Marks'ın ve Lenin'in ideoloji ve sisteminin kurtaracağını iddia etti. Bu konuda binlerce araştırma yayınlandı. Soruyorum: |
Millî mücadelemizin tarihini de çarpıttılar. |
1919'da Mustafa Kemal Paşa Samsun'a kimin emriyle ve parasıyla gitmişti? Ordudan istifa ederken Padişah'a çektiği iki telgrafın başlıklarında "Atebe-i Ulya-yı Hazret-i Hilafetpenahîye" diye yazmamış mıydı? Telgraflardan birinin altında "Kulları Mustafa Kemal..." diğerinde "Kulunuz..." diye yazılı değil miydi? 23 Nisan 1920'de Büyük Millet Meclisi Hacı Bayram Veli Camii'nde topluca kılınan Cuma namazından sonra dualar edilerek, tekbirler getirilerek, kurbanlar kesilerek açılmamış mıydı? Meclis'te yetmişten fazla sarıklı müftü, müderris, şeyh yok muydu? |
internetten alıntıdır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder