30 Ekim 2008 Perşembe

Ezanı Katledenler



Ezan bizi kurtuluşa ve feraha çağıran ulvi bir çağrı olduğuna göre bu ulvi çağrıyı yapanlar bunun

bilinci ve şuuru içinde olmalı.Örneğin Sevgili peygamberimiz dönemine bakıldığı zaman ezan’ın

daimi olarak Bilal-i Habeş ( r.a ) tarafından okunduğu görülür.Efendimizin vefatına kadar ezan

hep Bilal-i Habeş ( r.a ) tarafından okunmuştur.Efendimiz ezan okuma görevini sesinin güzel olması ve dinleyenlere feyz vermesi bakımından özellikle Bilal-i Habeş ( r.a ) vermiştir.

Ezan okunduğu zaman insanın ruhunun derinliklerine inmeli.Alıp götürmeli insanı kendinden.

Sevgili Peygambermiz Bilal-i Habeş ( r.a ) “ Ya Bilal bir ezan okuki gönlümüzün pası silinsin “

derken bunun öneme işaret etmiştir.

Vakti zamanında bir Allah dostu çok güzel ezan okuyan birisini görünce ona “ ne kadarda güzel bir

Ezan okudun “ diyerek ona iltifat eder.O kişi ona efendimiz birde siz okuyun biz dinleyelim der.

Sonra o Allah dostu bir taşın üstüne çıkarak başlar ezanı okumaya.O Allah dostu o kadar güzel

Bir ezan okumaktadırki ayağının altındaki taş ezanla birlikte buzun eridiği gibi erimeye başlar.

Nihayet ezan biter taşda eriyip biter.Diğer kişi ona dönerek “ efendim asıl en güzel ezanı siz okudunuz, ezan böyle okunur “ der. Taşı bile ağlatacak kadar o hisle okunan güzel bir azan.

Yeni müslüman olmuş yabancılara sorulduğunda ; bir çoğunun islamdaki başka güzelliklerle beraber hulisi kalp ile davudi sesle okunan o güzel ezanlardan etkilendiği görülür.Gezel ve uhrevi manada okunan bir ezan mutlaka ki insanın maneviyatında büyük tesirler halk eder.

Yaşanmış Bir Hikaye

Çok eski yıllarda istanbula gelen bir turist istanbulu gezmek için ücret karşılığında bir ticari

taksiyle anlaşırlar.Şöför gün boyu turiste istanbulu gezdirir.Bir ara bir yerden geçerlerken

bir camiden öylesine güzel bir ezan sesi gelirki turust etkilenerek oracıkta irkilip kalır.Şöföre arabayı kenara çektirir ve oracıkta ezanı bitinceye kadar huşu içinde ezanı dinler. Şöförden ezanla ilgili, ezanın ne anlam ifade ettiği konusunda bilgi alır.Şöför turistin gün boyu ezanın etkisi altında kaldığını görür.Aynı gün yolculuk esnasında yine başka bir camiden berbatmı berbat bir ezan sesi ilişiverir kulaklarına.İki farklı ezanı duyan turist şöföre dönerek şöyle der.

Çirkin şekilde ezan okuyan kişiyi kast ederek derki;

“ Şu ezan okuyan kişiye gerçekten teşekkür ederim.Yoksa ilk duyduğum ezanın bütün gün etkisinde kaldım nerdeyse dinimi değiştirip müslüman olacaktım “ der.

Ecdat her şeyi en güzelini yapmış.Camilerde Bilali Habeş ( r.a ) makamını rastgele kişilere

vermemiştir.Her camiden yükselen davudi ezan sesleri ile “ çıkmış islam bülbülleri öter Allah deyu deyu “ misali müminler aşka vecde getirmiştir.

Peki şimdiki o karga sesini andıran sesleriyle ezan okuyan o müezzinlere ne demeli ?.Bunlar ne şuursuz ne ruhsuz varlıklar öyle .Sende eğer aşk ,vecd yoksa kim sana müezzin ol dediki ..! olmasaydın.Neden Bilalı Habeş gibi birisinin makamını işgal ederek günaha giriyorsun.Sonra imamlarımız neden önüne gelene bilinçli biliçsiz herkese bu müezzin mahvilini veriyorlar.

Ezan var; hiç camiye gelmeyen insanın bile ruhunu alır çeker camilere.Ezan var camiye gelenlere bile gelme dercesine camiden sovutur insanı.Neden islamın estetiğine önem verilmiyor.? Neden herşey şekilde kalmışta ruha yansıyan birşey yok.Çünkü aşkı öldürmüşler.Aşk yok her şey

yok.İslamın özü aşktır siz bunu aldığınız zaman geriye şekilden ibaret ruhsuz bir heykel kalır.

Bakın Bu konuda Bir Sanatcımız Sezen Aksu Ne Diyor

Ezan okumak apayrı bir şey...


Ezan okununca şarkıya ara veren Aksu müezzine çattı



4 Ağustos 2008 06:05



Ünlü şarkıcı konser sırasında ezan okunmaya başlayınca konsere ara verip yetkililere seslendi

SES OLSA BARİ...

Sezen Aksu, İzmir Fuar Açıkhava Tiyatrosu'nda 3 bin 500 kişiye seslendi. Ünlü şarkıcı yakındaki bir camide ezan okunmaya başlayınca konsere ara verip "Bu müezzinde de ses olsa bari" dedi.

CAMİLERE DOĞRU DÜZGÜN MÜEZZİN BULSUNLAR

Sezen Aksu, sözlerine şöyle devam etti: "Bence ezan okumak, o ilahiyi söylemek apayrı bir şey. Devleti yönetenlere sesleniyorum: Camilere doğru dürüst müezzin bulsunlar. Bunları söylemekten çekinmiyorum. Çünkü bu memlekette başımıza ne geldiyse, korkmaktan geldi. Sizi dolduruşa getirmek istemem ama bu müezzinin sesini beğenmedim." (Sabah)

Sezen Aksu Hanım Efendinin görüşlerine aynen katılıyorum.

Selam ve Dua ile

Hikmet Gündüz

Hiç yorum yok: