12 Ekim 2008 Pazar

En Seçme Fıkralar





TEMEL VE PANSUMAN

Temelle dursun hem yürüyorlar hemde havadan sudan konuşuyorlarmış.Zaman geçirmek kabilinden ellerinde bıçaklarla çubuk yontuyorlarmış,derken temel bıçağa elini kestirmiş Temelin bu durmunu gören dursun

- Bak Temelciğim şu karşıdaki sağlık ocağını görüyormusun gitte yaranı orada Pansuman yaptır gel demiş. Temel gitmiş sağlık ocağının kapısından içeri girmiş önüne iki kapı çıkmış kapılarda görevli hiç kimse yokmuş sadece kapıların birinin üstünde ağır yaralı diğerinin üstünde hafif yaralı hastalar içindir yazıyormuş,Temel düşünmüşki benimki hafif yaralı öyleyse hafif yaralı yazan kapıdan girmeliyim diye düşümmüş Temel içeri girmişki önüne iki kapı daha çıkmış .Kapının birin üstünde etle ilgili yaralar diğerinde de kemikle ilgili yaralary azıyormuş.
Temel etle ilgili yazan kapıdan içeri girmiş.Bu defa Temelin önüne iki kapı daha çıkmış kapının birin üstünde önmli yaralar dğerinde Önemsiz yaralar yazıyormuş. Temel benimkisi nihayet bir bıçak yarası diyerek önemsiz yazan kapıdan içeri girmiş ve bu kapıdan girer girmez Temel Kendini sokakta bulmuş,bulmuş ama temel bu işe oldukça şaşırmış.Doğruca dursunun yanına gelmiş.

Dursun TEMELE

-Ne oldu TEMEL pansuman nasıl geçti diye sormuş
Temel boş ver sen pansumanı esas olan organizasyon gerçekten müthişti demiş



HURİ NURİ

TEMEL birgün bir Cuma namazına gitmiş.Cuma namazında hoca hep cennetin güzelliklerinden bahsetmiş.Temel cumdan sonra hocaya cennetle ilgili bir çok soru Sormuş hoca her birisine cevap vermiş.Temel soru sormaya devam etmiş

- Hocam ben cennete gidersem bana mükafat olarak başka daha neler var demiş.Hocada ona
- Şunlar şunlar var bunlar bunlar bunlar var bunların yanında yanında 4 tanede huri var demiş Temel buna çok sevinmiş Sonra Temel o kadar soru sormuşki hocayı canından bezdirmiş.Temel tam kapıdan çıkıp giderken aklına birşey takılmış ve son birkez hocaya şunu sormuş
-Hocam peki demiş bizim hanımda cennete giderse ona ne veriyorlar demiş.Sorlurdan oldukça bunalan ve temele sinirlenen hoca
- Onada dört tane nuri var demiş
Temel bu işe çok sinirlenmiş doğruca eve gitmiş eve varmışkı hanımı secde halinde Namaz kılıyor.Temel aklından geçirmişki ” ha bizim hanım demekki nurilere kavuşmak İçin bol bol namaz kılıyor diye düşünmüş.”Hanımına bir tekme kondurmuş ve
- Oruspimi olacan sen len demiş.



KAYSERİLİ VE TUAFAİYECİ DÜKKANI

Kayserili Tuhafiyeci dükkanindan geçimini saglayabiliyor, bir kösede üç bes kurus da biriktirebiliyordu.
Günün birinde sagindaki dükkan bosaldi, derken orasi da bir tuhafiyeci oldu. Sonra solunda bir tuhafiyeci daha… Rekabet basladi, isleri kötüye gitti.

Ama sonunda bir çözüm yolu buldu :

Sagindaki komsusu, dükkaninin üzerine, gerçek ucuzluk burada yazdirmisti.

Solundaki, en büyük tuhafiye magazasi, yazili bir bez asmisti.

Bizimki,
ikisinin ortasina su yaziyi koydurdu :

Magazaya buradan girilir.



YERDE PARA BULDUM

Bir gün kayseri’lilerle lazlar savaş yapıyorlarmış.Kayserililerin aklına bir fikir gelmiş.Demişlerki; bu lazların hemen hemen yarısı Temel, diğer yarısıda Dursun’dur .Biz hep bir ağızdan temel diye bağırdıkmı bütün temeller siperden başını çıkararak bu bu ses nerden geldi diye bakarlar o zaman siperden başını çıkaran bütün temelleri sonrada aynı şekilde bütün dursunları onların hepsini böylelikle vururuz demişler .Daha sonra savaş ortasında hep bir ağızdan bağırmaya başlamışlar:
-temel! temel!!!
bütün temeller kafalarını siperden çıkarıp bizi kim çağırdı diye baktıklarında hepsi vurulmuşlar.
Daha sonra kayserililer :
-Dursun! dursun!!!!Diye bağırmışlar. Bu defada ismi Dursun olanlar kafalarını siperden çıkarmışlar ve onlarda vurulmuşlar.Lazlar durmu fark etmişler ve çok az kişi kalmışlar. O nlarında aklına bir fikir gelmiş.Sonra hepsi birden
-Yerde para bulduk kimundur ?
diye bağırmışlar. Bütün Kayserililer kafalarını kaldırmışlar ve vurulmuşlar



SONRA ONU DA YERİZ

Trenle İstanbula yolculuk eden Kayserili tanıştığı arkadaşıyla biraz sohbetten sonra çantasından çıkardığı pastırmayı arkadaşınada ikram eder. Arkadaşı,
-Sağol benim basurum var ben yemeyeyim deyince ,
Kayserili gayet ılımlı bir tavırla :
-Olsun biraz sonra onuda yeriz demiş



CEMAL ASKERDE

Yeni asker olan Cemal’e komutanı sormuş:

-”Savaşta siperdesin, sağ taraftan düşman askeri geldiğini gördün. Peki ne yaparsın?”Cemal heyecanla cevap verir:

-Hemen çevirir silahımı üzerlerine ateş açarım komutanım. Komutan tekrar sormuş. “

-Peki, karşıdan geliyorsa?

-Karşıya ateş açarım, komutanım.

-Arkadan geliyorsa ? deyice komutan, Cemal dayanamamış:

-”Komutanım, bu ordunun askeri yalnızca bir ben miyim da?”



İKİ SALAK ER

İki general bir cafede oturup konuşuyorlarmış. Generalin biri diğerine demişki ” benim bir askerim var çok salak demiş. Diğeriyse “hayır, benim bir askerim var o daha da salaktır.” demiş. Derken tartışma çok büyümeden kimin askerinin daha salak olduğunu anlamak için yarışma gibi bir şey yapmaya karar vermişler. İlk general askerini yanına çağırıp “oğlum, git bana şu 5000 lirayla bir OTAMOBİL al gel” demiş. İkinci general de askerini çağırıp “bizim eve gitte bizim hanıma sor bakalım ben evedemiymişim ?” der. İki salak asker yolda karşılaşmışlar. İlki “ya benim general ne kadarda salak. Bu günün pazar olduğunu bildiği halde beni araba aldırmaya gönderdi.Bilmiyormusun pazar günü araba satılmayacağını ” demiş. İkincisiyse “ya benim general hepten salak. bana dediki git bizim eve ve hanıma sorki bakalım ben evdemiymişim diyor.” Ulan manyak herif kışlada bir sürü telefon var aç ta karına sor sana beni eve gönderiyorsun .” demiş.



KAYSERİLİ VE YAHUDİ

Yahudinin birsi kayseri pazarında kayserilinin birisine bir eşşek satmış.Ancak eşeğin kuyruğu takma imiş kayserili bunu fark etmeden almış.Ancak yahudi eşeği sattıktan sonra pazarda ona buna nasıl kayseriliyi kandırdığını analatmaya başlamış.Sonra kayserilinin yanına gelmiş ve ona demşki
-Birde uyanık geçinirsiniz kayseriliyim diye gördünmü takma kuyruklu eşeği sana Nasılda okuttum.Keyserili buna çok içerlemiş ve şöyle demiş
- vay anam vay Allahtan sana verdiğim para sahteydi yoksa kandırılmıştım demiş



DÖRT ARKADAŞ VE UÇAK YOLCULUĞU

Bir türk,bir alman,bir fransız,birde ingiliz arkadaş aynı uçakta seyhat ediyorlarmış derken Alman olan kişinin telefonu çalmış ve birden ağlamaya başlamış sonra demişki - Açın uçağın kapağını kendimi aşağı atıp intihar edeceğim demiş
Sormuşlar neden diye
- Anam genel eve düşmüş ben bu acıyı kaldıramam demiş
Sonra fransızın cep telefonu çalmış o da konuştuktan sonra ağlamaya başlamış onada ne oldu diye sormuşlar oda
-Açın kapyı kendimi uçaktan atıp intihar edeceğim demiş oda annesinin genel evine düştüğünü söylemiş.

Sonra ingilizin telefonu çalmış oda aynı derten muzdarip o daİntihar etmek istediğini söylemiş.Sonra bizim Türkte birden ağlamaya başlamış o da intihar etmek istediğini söylemiş ve
- Açın kapıyı intihar edeceğim demiş
Sormuşlar ona sana ne olduki demişler oda
-Bu kadar ……çocuğu içinde benim ne işim olabailir demiş


TEMEL VE PAPAĞAN

Temel Almanyaya gitmiş almanyada gezerken yolu bir kasap’a düşmüş kasapta bir papğan görmüş ve çok hoşuna gitmiş.Kasap’a
- ” Bu ne güzel papağan böyle demiş” kasapta O da birşeymi onun öyle hünerleri varki demiş.Temel
-Ne hünerler var diye sormuş.Kasap
- Mesela sen geç karşısına sana nasıl bir kişi olduğunu hemen söylesin demiş.Temel geçmiş papağanın karşısına papağan Temele
- sen bir aptalsın, sen bir aptalsın demiş
Temel şok olmuş ve bu papağanı almak istediğini ısrarla söylemiş.Kasap papağanı satamayacağını ancak ona üç yumurta verebileceğini dolayısı ile bu yumurtalardan çıkan papağan yavrularını büyüterek aynı türde bir papağan elde edebileceğini söylemiş.Temel papağanın yumurtalarını aldığı gibi memleketi tarbzona götürmüş.Orada kuluçkaya yatırmış ve bütün Trabzon halkına dünyanın bir numaralı papağanını elde edeceğini söylemiş.Nihayet kuluçka dönemi sona ermiş.

Temel birde ne görsün yumurtaların birinden bıldırcın yavrusu,birinden tavuk civcivi, birindende ödek yavrusu çıkmış.Temel kandırıldığını
Anlayıp uçakla derhal almanyaya uçmuş ve dorudan kasabın yanına gitmiş İçeri girmiş ve papağanın karşısına dikilmiş. Papağan bir den bağırmaya başlamış
- sen aptalın birisin ,sen aptalın birisn ,sen aptalın birisin diye,Temel çok sinirlenmiş ve şöyle demiş
- Penum aptal olduğumu bir ben biliyim birde sen biliysin ama senin ne orispi olduğunu bütün tarbzonlu biliyi

DELİ DEYİP GEÇME

Adam arabayı kenara zor yanaştırır.
Sonraki işlem malum...
Kriko, stepne, bijon anahtarı ve tekeri söker.
Ama söktüğü 4 adet bijon, yuvarlanıp yağmur mazgalına düşer.
Mazgal açılır gibi değil,
Bijonlar görünmüyor bile.
Adam bir sağına bakar, bir soluna bakar,
çaresiz kaldırıma çöker.
Olayı en başından beri tımarhanenin demir parmaklıklı penceresinden izleyen bir deli, seslenir;
- Ula salaaak! Sen ne yapıyorsun orda öyle?
- Sorma birader,lastik patladı ve değiştirirken bijonları mazgala düşürdüm.
- Düşündüğün şeye bak! Diğer lastiklerden birer tane bijon çıkar. Hepsi 3 bijonlu olsun.
Seni, lastikçiye kadar idare eder.

Adam hemen denileni yapar.
Ve akıl hastanesindeki deliye seslenir:
- Senin ne işin var! tımarhanede?
Cevap müthiştir....
- Biz burada delilik'ten yatıyoruz kardeşim, salaklık'tan değil...!

Hiç yorum yok: