8 Şubat 2009 Pazar

Hayatın Yankısı



Bir adam ve oğlu ormanda yürüyüş yapıyorlarmış. Birden çocuk ayağı takılıp düşüyor ve cani yanıp 'AHHHHH' diye bağırıyor.
İleride bir dağın tepesinden 'AHHHHH' diye bir ses duyuyor ve şaşırıyor.
Merak ediyor ve
- ''Sen kimsin?'' diye bağırıyor. Aldığı cevap 'Sen kimsin?' oluyor.
Aldığı cevaba kızıp - ''Sen bir korkaksın!'' diye tekrar bağırıyor. Dağdan gelen ses 'Sen bir korkaksın!' diye cevap veriyor.
Çocuk babasına dönüp
- ''Baba ne oluyor böyle?'' diye soruyor.
- ''Oğlum'' der babası, ''Dinle ve öğren!'' ve dağa dönüp ''Sana hayranım!'' diye bağırıyor.Gelen cevap ''Sana hayranım!'' oluyor. Baba tekrar bağırıyor, ''Sen muhteşemsin!''Gelen cevap; ''Sen muhteşemsin!'. Çocuk çok şaşırıyor, ama halen ne olduğunu anlayamıyor.Babası açıklamasını yapıyor:
- ''İnsanlar buna yankı derler, ama aslında bu yaşamdır. Yaşam daima sana senin verdiklerini geri verir. Yaşam yaptığımız davranışların aynasıdır. Daha fazla sevgi istediğin zaman daha çok sev! Daha fazla Şefkat istediğinde, daha şefkatli ol! Saygı istiyorsan insanlara daha çok saygı duy. İnsanların sabırlı olmasını istiyorsan sen de daha sabırlı olmayı öğren. Bu kural yaşamımızın bir parçasıdır, her kesiti için geçerlidir.''
Yaşam bir tesadüf değil, yaptıklarınızın aynada bir yansımasıdır.


ALLAH (C.C) HAKKINDA ZARURİ OLARAK BİLMEMİZ VE İNANMAMIZ GEREKEN HUSUSLAR.



Allah'dan (c.c) başka ilah yoktur.

İLAH: Yaratan, yaşatan, öldüren, dirilten, rızık veren, koruyan, gözeten, sevilen, sayılan, itaat edilen, kendisine sığınılan, hüküm koyan, kanunlarına uyulan, sevk ve idare edendir.

Her kim, bu sıfatlardan hepsinin veya bazılarının

kendisinde olduğunu iddia eder veya bunu çağrıştıracak şeyler söylerse;

o kimse kendisini Allah'a ortak kabul etmiştir ve müşriktir.

Böyle bir iddiayı doğrulayan kimse de

iddia sahibini Allah'a ortak kabul etmiş olup o da müşriktir.

Allah en büyüktür, ondan daha büyük bir şey düşünülemez.

O tek başınadır ve ortağı yoktur. (vahdehu lâ şeriyke leh.)

Eşi ve benzeri olmaması açısından tektir.

Hiç kimseye muhtaç değildir. Bilakis herkes, her şey ona muhtaçtır.

Doğurmamış, doğurulmamıştır ve başka bir şekilde de çocuk edinmemiştir.

Uzeyr (a.s) Allah'ın oğlu değildir. (Yahudilerin dediği gibi.)

İsa (a.s) Allah'ın oğlu değildir, melekler Allah'ın kızları değildir. (Hristiyanların dediği gibi.)

Allah (c.c) bunların hepsinde münezzehtir, ve yücedir.

Hiçbir şey onun dengi değildir.

Hiçbir şey onun birebir aynı (misli) değildir. Hiçbir şey ona benzemez, o da hiçbir şeye benzemez.

Rahmandır, dünyada herkese rahmet eder (acır.)

Rahimdir ahirette sadece müminlere rahmet eder.

Hayy'dir (ölmeyen, diri) Kayyumdur dimdik ayaktadır ve alemlerin düzenini koruyup, ahengini sağlar.

Uyumaz, uyuklamaz. Öldürür, diriltir, her şeyin yaratıcısıdır.

Din gününün sahibidir ki ; o gün hiç kimse başka bir kimseye hiçbir şekilde fayda veremez, emir sadece Allah'ındır.

Gökte de ilahtır, yerde de ilahtır.

Gökte, yerde, dünyada, ahirette hüküm, emir, şefaat sadece onundur,

onun izni olmadan kimse şefaat edemez.

İlmi her şeyi kuşatmıştır. Hiçbir şey ilminden gizli değildir.

O var olanı olduğu hal üzere bildiği gibi, olmayanı da olduğu zaman nasıl olacağını bilir.

Her şeyden haberdardır, "gökte ve yerde hiçbir şey ondan gizli değildir.

O gözlerin hıyanetini bilir, göğüslerin gizlediğini (kalplerdekini) bilir."

Ğaybin anahtarları onundur, ğaybi ondan başka kimse bilmez, Rasullerine dilediği kadar bildirmesi müstesna.

Hiçbir güç onu mecbur edemez. Mülkünde dilediği gibi tasarruf eder bu kendisi için adalettir.

Yerlerin ve göklerin mülkü onundur, yerlerde ve göklerde olan her şey onundur.

Mülkün sahibidir, mülkü dilediğine verir, dilediğinden çekip alır,

dilediğini aziz eder (yüceltir) dilediğini zelil eder (alçaltır.) Her şeye kâdirdir.

Yarattığı her şeyin rızkını verir, dilediğinin rızkını genişletir, dilediğinin rızkını daraltır, dilediğini hesapsız rızıklandırır, dilediğini zengin eder, dilediğini fakir eder.

Aklen mümkün olsun veya olmasın hiçbir şey ona zor değildir.

Kullarının ihtiyaçlarını gidermede sıkıntıya düşmez.

Yerdekiler, göktekiler, insanlar, cinler hepsi birden aynı anda istese, hepsinin istemesini aynı anda duyup ihtiyacını aynı anda karşılamaya kadirdir.

"Sıkıntıdan ötürü (bir işe güç yetirememek gibi) kendisine dost ve yardımcı edinmemiştir."

Bir şeyin olmasını istediği zaman "ona "ol" der o da hemen oluverir."

Yine bir şeyin olmasını dilediği zaman bütün mahlukat ona mani olmaya çalışsa mani olamaz.

Ve Allah (c.c) bir şeye mani olmayı dilediği zaman, bütün mahlukat onu vermeye çalışsa veremez.

O dilemezse, kimse dileyemez, O'nun dilediği olur, dilemediği olmaz

Kullarını mecbur etmeden, ama tamamen de başı boş bırakmadan onlara bir irade (dileme) vermiştir.

Evvel O'dur, O'ndan evvel hiçbir şey yoktur, son O'dur, O'ndan sonra hiçbir şey yoktur.


Allah'ın (c.c), nasıllığını kendi bildiği şekilde; eli, ayağı, yüzü, ve nefsi vardır

biz nasıllıklarını araştırmayız ve kendisinin bize haber verdiği gibi kabul ederiz.

Allah'ın (c.c) sıfatları ezelidir, ebedidir, zatının gereğidir hiçbir şekilde kendisinden ayrılmazlar,

sıfatları her ne kadar zati ve subuti sıfatlar olarak sınıflandırılmışsa da hakikatte sıfatları sınırsızdır, her sıfatı bir isminin tezahürüdür.

Kur-an Allah'ın ezeli kelamıdır.

Allah (c.c) Musa (a.s) ile konuşmuştur, İbrahim'i (a.s) kendisine dost edinmiştir bütün peygamberlerine bir şekilde vahyetmiştir (melek göndererek, rüyada, ya da kalplerine ilham ederek.) peygamber olmayan bazı kimselere de vahyi söz konusudur.

Kimseye, zerre kadar zulmetmez, mutlak adalet sahibidir. Zulmeden herkes kendi nefsine zulmetmiştir.


Kullarını yaptıklarından ötürü affedebilir veya azab edebilir. Affettiğini rahmetiyle affeder, azab ettiğine de adaletiyle azab eder.

Eğer affederse "çok affedendir, çok acıyandır." Eğer azab ederse "azabı çok acıklıdır."

Bütün kullarına (keyfiyetsiz olarak aynı derecede yakındır. Kendisine yakınlaşmada ve dua etmede aracı istemez:

"kullarım sana beni soruyorlar muhakkak ben onlara yakınım, ve dua ettikleri zaman dualarına cevap veririm" Bakara suresi.

"Bana dua edin, ben de duanıza cevap vereyim." Mümin suresi.

Asla vâ'dinden dönmez. Vâ'd ettikleri mutlaka gerçekleşecektir.

Kendi ihtiyarıyla (seçmesi) sevgisi ve sevgisizliği söz konusudur.

Allah (cc) muttakileri sever, muhsinleri (Allah'ı görüyormuş gibi ibadet edenleri) sever, sabredenleri sever, tevekkül edenleri (Allah'a güvenenleri) sever, tevbe edenleri sever, adaletli olanları sever, temizlenenleri (maddi, manevi) sever, Rasulüne uyanları sever, kendi yolunda bir binanın tuğlaları gibi kenetlenip savaşanları sever.

Zalimleri sevmez, kafirleri sevmez, fesadı sevmez, fesad çıkartanları sevmez, haddi aşanları sevmez, hainleri, fütursuz (sıkılmadan) çok günah işleyenleri sevmez, kibirlenenleri sevmez, çok fazla sevinerek, şımaranları sevmez, büyüklük taslayıp, böbürlenenleri sevmez, israf edenleri sevmez.

İman edip takva üzere olan her kulunu kendisine veli (dost) edinmiştir ki: onlar için korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.

Muhammed (Allah'ın selamı, rahmeti onun, ailesinin ve sahabelerinin üzerine olsun.) Allah'ın kuludur, Rasulüdür ve habibidir.

Onu da(sav), Kur'an'ın tarif ettiği gibi kendi nefislerimizden fazla severiz,

ama haddi aşarak ve aşırı giderek onu ilahlaştırmayız.


SELAMUN ALEYKUM


6 Şubat 2009 Cuma

EFENDİLER VE KÖLELER



EFENDİLER VE KÖLELER


Siyon yahudilerinin inandıkları bir tez vardır.Onlara göre dünydaki bütün insanlar temelde iki sınıfa ayrılır.Biri EFENDİLER diğeride KÖLE sınıfıdır.Üstün ırk yani dünya insanlığının EFENDİSİ olarak kendilerini, KÖLE sınıfı olarakta kendilerinden başka diğer bütün insanları görürler.Onlara göre KÖLELER EFENDİLERİNE hizmet etmekle yükümlüdürler. Onların EFENDİLERİNE hizmetin dışında başkaca hiç bir hak ve hukuku yoktur.


PEKİ BU PRATİKTE BÖYLEMİDİR ?


Bir düşünün bütün bir ay çalışıyorsunuz.Sonrada aylık alışverişinizi yapmak için maaşınızı alıp bir markete gidiyorsunuz.Alış veriş sepetininizi tamamen doldurdunuz.Maaşınızın büyük bir kısmını buraya harcadınız.Geri kalanınıda Elektirik,su,doğalgaz,telefon faturaları için ayırdınız.Şöyle bir bakın alış veriş sepetinize giren ürünlerin %90 yahudi malları ve ürünleri.Yani kazandınız bir aylık alın terinizi EFENDİLERİNİZİN avcuna koydunuz. “ Bir ay boyunca senin için çalıştım çalıştığımıda sana getirdim EFENDİM “ dediniz. Bir aylık kazancınızı onların eline koyarak ONLARIN EFENDİ KENDİNİZDE KÖLE OLDUĞUNU TESCİL ETMİŞ OLDUNUZ.


O ZAMAN KÖLELİĞE BİR SON VER


O zaman bir başlangıç yap ve köleliğe bir son ver artık.Ayağa kalk ve dim dik doğrul ve o asil duruşunu yeniden göster dünyaya.Dünya senin kim olduğunu yeniden tanısın.Kuran’ın ve Peygamberin rahlesinde kendini yeniden keşfet.O zaman sen değişeceksin.Bilki sen değiştiğinde dünya değişecek.Dünya değiştiğinde her şey değişecek ve bu değişim insanlığa tüm güzellikleride beraberinde getirecek.

İslam düşmanı Yahudi ve Amerikan mallarını alma köleliğe bir son ver artık.


Selam ve Dua ile Kalın

Hikmet Gündüz