23 Kasım 2008 Pazar

MUTLU BİR EVLİLİĞİN ALTIN KURALLARI


Evliliğin altın “püf”leri

Rabbimize kulluk etmek için geldik bu dünya denen mekana. Bu mekanda doğduk, büyüdük ve öleceğiz inşallah.

Bu süreç içerisinde yeri geldi evleniyoruz, yeri geldi çocuk sahibi oluyoruz. Evliliklerin Allah’a daha iyi bir kul olmak için yapıldığı bir dünya için çalışmalıyız. İşte bunun için

birkaç öneri…

Kimseyle kıyaslamayın

Eşinizi başkalarıyla kıyaslamayın. Çünkü başkalarıyla kıyaslamak onu değiştirmez.

Büyük aşklar masallarda…

Büyük aşklara aldanmayın. Hikayelerde yaşanan büyük aşkları yaşamayı beklemeyin. Hayallerini kurduğunuz mutluluğu eşinizde görün, masallarda yaşananların beklentisi içine girmeyin.

Ortak ilgi alanları

Müşterek ilgi alanları bulun. Kariyer peşinde koşmak, gündelik meşguliyetlerin ötesine geçememek ilişkiyi solduruyor. Ortak ilgi alanları bulmanız eşinizle pozitif iletişim ve eğlencenin oluşmasını destekler.

Zihin okuyucular

Eşinizden; zihninizden geçenleri okumasını beklemeyin. Bu kolay değildir, ancak, belli eğitim ve tecrübeyle çok az kişi zihin okuyabilir. Ne kadar sıkıntıda, üzücü durumda olduğunuzu eşiniz kendiliğinden anlayamaz ki! Sadece hisseder belki ama zihninizi okuyamaz. Ona duygularınızı anlatmaz, iyi kötü yaşadıklarınızı onunla paylaşmazsanız elbette yalnız kalırsınız. Bu durumda sakın sizi yalnız bırakmakla itham etmeyin eşinizi! Yapmanız gereken, ona hissettiklerinizi anlatmaktır.

Aceleci olmayın

Aceleci olmayın, beklemeyi bilin. Evlenir evlenmez veya belli süre geçmeden hemen mutluluğun ortasında bulamazsınız kendinizi! Biraz bekleyin, sabredin, belli yakınlık ve alışkanlığın oluşmasına fırsat tanıyın. Ancak 15-20 yıllık evlilikten sonra birbirini keşfedip tanıyarak etle tırnak halini alan mutlu çiftlerin sayısı az değil. Evlilik sabır, tahammül, anlayış, hoşgörü, fedakarlık ister; acele kabul etmez.

Mizah duygunuzu geliştirin

Mizah duygunuzu geliştirip kullanın. Günlerinizi daha eğlenceli, rahat, ferah, neşelendirici kılmada; kötü bir günün yükünü azaltmada mizahın etkisi büyüktür. Fakat bu mizah anlayışının pozitif yönü olmalı, çünkü negatif espriler sadece tansiyonu artırır.

Eşinizi önemseyin

Eşinizi önemseyin. Fikir, zevk, tercihlerinizin mükemmel uyumla buluştuğu bir evlilik ne yazık ki yaşayamayacaksınız. Bu boş fanteziyi bırakın. Zıtlıkların daima ilişkiyi canlı tuttuğu, rehavet hissinden uzaklaştırdığı, gelişimi arttırdığı gerçektir. Farklılıklara rağmen eşinize değer verdiğinizi gösterin ki, sağlıklı iletişim kurabilesiniz.

Hakimliği bırakın

Sorgu hakimliğini ve nefsin avukatlığını bırakın. Endişe, kıyaslama, suçlama eninde sonunda kavgaya dönüşür. Böyle bir yarışma içine girmeyin. İnanın
Çabalarsanız, dikkat ederseniz mutlu olacağınıza inanın. İçinde bulunduğunuz durum ne olursa olsun, kendinize inanın ve titiz dikkatle ailenizi küçük bir cennete çevirebileceğinize inanın.

Çevreye takılmayın

Çevrenin etkisinden kurtulun. İki kişinin oluşturduğu dünyayı, aradaki iletişim ya da elektriğin seyrini üçüncü kişiler asla çözümleyemezler. Hiç kimse cidden neye ihtiyaç duyduğunuzu, değer verdiğinizi sizden iyi bilemez. Ayrıca insanlar başkalarının ilişkileri konusunda kendi ilişkilerine nazaran daha olumsuzdurlar. Yani, akıl danıştığınız kişiler ilişkinizdeki olumsuz yönleri görmeye, olumlu yönleri görmekten daha meyillidirler.

Korkulardan korkmayın

Yersiz korkuya kapılmayın. Fobiler ilişkileri olumsuz etkiler. O gerçekte nasıl biri, geçmişte yaşadıklarınızı yine yaşayacak mısınız? Bu gibi sorunlar yersiz korkulara kapı açar, mutluluğu zedeler.

İşi eve taşımayın

İşlerinizi eve getirmeyin. Elbette ikinci bir beyin kullanamazsınız ama iş gününüz sona erdiğinde işiniz tamamıyla ofiste kalmalı. İşte işi, evde eşi düşünün.

Affetmek büyüklüktür

Affedin. Kırıldınız, sonra sizden özür dilendi. Çok acı çekseniz de affedin ki, siz de bir gün affedilesiniz.

Mükemmel yoktur!

Mükemmeli aramayı bırakın. Mutsuz evliliklerin en büyük sebebi "Daha mükemmelini yaşayabilirim!" düşüncesinden kaynaklanıyor. "Mükemmel evlilik" diye bir kavram asla var olmamıştır. Evliliğin iyisi olur ama nefisi olamaz. Bu yüzden sizinle her konuda hemfikir olan ya da her an sizi mutlu edebilecek biriyle karşılaşmayı ısrarla beklemek yerine, sizi en fazla tatmin eden ilişkiyi yeşertmeli; henüz nimet eldeyken her şeye ama her şeye rağmen mevcut eşinizin kıymetini bilmelisiniz.

Kaliteli zaman geçirin

Eşinizle her gün az da olsa kaliteli zaman geçirin. Mutlu evlilik eşlerin birlikte geçirdikleri zamanın miktarıyla değil, kalitesiyle orantılıdır.

Geleceğe odaklanın

Geçmişe değil, geleceğe odaklanın. Mutlu evlilik geleceğe doğru inşa edilir. Ailenizin gelecek fotoğrafını şimdiden görerek adım atın.

Açık olun

Açık olmak esastır. Eşinizle iletişimde son derece açık, net, güvenilir olmalısınız. İyi kötü her ne yaşıyorsanız; bunu paylaşın. Hiçbir şeyi içinizde tutmayın çünkü kendi gerçekliğinizi paylaştığınız zaman hayatınızı da paylaşmış olacaksınız, bu süreçte eşinizle aranızda oluşacak bağ her şeyin üstesinden gelmenize yardım edecektir.

Önce arkadaş olun

Eşinizle öncelikle arkadaş olun. Biriyle yıllardır süren araba yolculuğuna çıkacağınızı farz edin. Bu sürede bu kişiye son derece yakın olacaksınız. Dolayısıyla söz konusu kişinin aynı zamanda arkadaşınız olmasını da istersiniz. Evliliği sürdüren geçici heyecan ya da zevklerden çok arkadaşlık, karşılıklı saygı, hayranlık, ilgidir. Cennete varan beraberlik, gelişimini ve hayatta kalmasını sağlam bir arkadaşlık temeline borçludur inşallah.

Kendinizde arayın

Mutluluğu önce kendinizde arayın. Çevrenize mutluluk saçan biri misiniz, yoksa problem misiniz? Kim bilir belki de mutsuz evliliğinizin kaynağı sizin yapı itibariyle mutsuz biri olmanızdır. Sakın bunun bedelini eşinize ödetmeyin, aksi halde büyük tokatlar yersiniz!

Maddiyatı önemsemeyin

Parayı haddinden fazla önemsemeyin. Para önemli ama taviz vermek gerekirse paradan verin, mutluluğunuzdan değil!

Milli Gazete

1 yorum:

xxx dedi ki...

Zihin okuyucular.
Buraya takıldım. Malesef bende onlardan biriyim. Fazla konuşmadan anlaşılmak istiyorum.